İrmik Lokumu

0 yorum


Minik mi minik, tatlı mı tatlı bir tarifimiz var:) İrmik Lokumu... Evde tatlı krizlerine girdiğinizde atıştırmalık olarak yapılabilir... Sunumu istediğiniz gibi güzelleştirerek misafirler için yapılabilir. Sevdiklerinize sürpriz olarak yapılabilir;) Hele hele sütlü tatları seviyorsanız, dışını da seçeceğiniz sevdiğiniz başka bir tatla kaplayarak iki tadı birleştirebilirsiniz. Hatta üzerine fındık, ceviz ekleyerek tadına tat katabilirsiniz...Yapması da çok zevkli, yuvarlama aşamasında haşır neşir olduğum hamur beni rahatlatıyor, sonra dışlarını kaplayıp güzelleştirdikçe daha da hoşuma gidiyor... Haydi kolay gelsin!!

Oyuncular:
3 su bardağı süt
8 yemek kaşığı irmik (tepeleme)
8 yemek kaşığı toz şeker (tepeleme değil, normal)
1 paket vanilya
1 paket toz krem şanti
dışını kaplamak için hindistan cevizi ve kakao

Sahne:
-Süt, irmik ve toz şekerimizi ocakta orta ateşte karıştırarak pişiriyoruz.
-Kıvam almaya başlayınca vanilyayı ekleyerek karıştırmaya devam ediyoruz.
-Muhallebi kıvamı alıp katılaşmaya başlayınca ocaktan alıp soğumaya bırakıyoruz.
-Sıcaklığı azalınca içine krem şantimizi toz olarak döküyoruz ve iyice karıştırıyoruz.
-Elimizi yakmayacak ısıya kavuşana kadar ara ara karıştırıyoruz.
-Yanımıza bir kase su alıyoruz. Parmak uçlarımızı ve avuç içimizi ıslattıktan sonra karışımdan bir miktar alarak avcumuzda yuvarlıyoruz. Her seferind suyla ıslatmak gerekiyor yoksa fena yapışıyor ele:)
-Bir tabağa hindistan cevizi döküyoruz, bir diğerinde de hindistan cevizi ve kakaoyu karıştıriyoruz.
-Biriktirdiğimiz yuvarlak topların yarısını düz hindistan cevizine, diğer yarısını da kakaolu hindistan cevizine buluyoruz ve servis edeceğimiz kaba diziyoruz.
-Hazır olan irmik lokumlarımızın kabını streçleyip buzdolabına kaldırıyoruz. 1-2 saat soğuduktan sonra servis edebiliriz.
-Dış malzeme olarak rondodan geçirilmiş fındık, ceviz, bisküvi, antep fıstığı gibi alternatifler deneyebilirsiniz. Ben kakaolu hindistan cevizini sevdim. Dışını kapladıktan sonra ortasına bir fındık, ceviz de yerleştirilebilir, tam lokum olur o zaman:) Hatta bir dahaki sefere içine dövülmüş ceviz koymayı düşünüyorum;) Afiyet şeker olsun!!

 



Peynirli Ay Poğaça

0 yorum



Daha önceki dereotlu peynirli poğaçanın hafif değiştirilmiş hali Peynirli Ay Poğaça. Ufak oynamalarla içerik benzer ama bu daha hoşumuza gitti bizim:) Misafir geleceği zaman bir tatlı bir tuzlu olayında ilk aklıma gelen bu nefis poğaçalarım oluyor artık napim başka daha iyi bir alternatifim henüz yok:) Bunlar top değil de ay şeklinde olduğu için hamuru daha ince ve kıtır kalabilmiş, peyniri de bolca şeklinden dolayı, hele bir de o fırından çıkarken gördüğünüz çatlaklar yok mu:) Beni ye diye bağırıyor resmen! Kolay gelsin ve afiyet olsun efendim!


Oyuncular:
125 gr oda sıcaklığında tereyağ
Yarım su bardağı sıvıyağ
3.5 su bardağı un
3/4 su bardağı yoğurt
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı şeker
8-10 dal maydanoz
100-150 gram ezilmiş yumuşak beyaz peynir
1 yumurta sarısı
susam

Sahne:
-Unumuzu yuvarlak kabımıza alıyoruz, ortasını havuz yapıp havuza yumuşamış yağımızı, sıvıyağımızı, yoğurt, yumurta, tuz, şeker ve kabartma tozunu koyuyoruz ve hamurumuzu yoğuruyoruz.
-Poğaça hamurumuzun kıvamı tuttuğunda, yani kabımıza ve elimize yapışmadan yoğurulduğunda ve yumuşaklığı kulak memesi kıvamı olduğunda peynir içimizi hazırlamaya geçiyoruz.
-Peyniri iyice ezip, içine ince kıyılmış maydanozumuzu ekleyip karıştırıyoruz. Dilerseniz içine zeytin doğrayıp da koyabilirsiniz bir sonrakinde deneyeceğim.
-Hamurumuzdan cevizden irice parçalar ayırıyoruz. Bu parçaları yuvarlıyoruz, tezgahta veya elimizde düzleştirip bir yarısına bir yemek kaşığı peynir iç ekliyoruz.
-Boş yarıyı peynir üstüne kapatarak yarım ay şeklini veriyoruz, parmak uçlarımızla yapıştırıyoruz.
-Yağlı kağıt serilmiş tepsimize 2-3 cm aralıklarla diziyoruz.
-Yumurta sarısını poğaçaların üstüne sürüp susam serpiştiriyoruz.
-180 derecede ısınmış fırına veriyoruz ve yaklaşık 25 dakika kızarana kadar pişiriyoruz. Ben piişştikten sonra fırından hemen çıkarmadım, bir süre fırında, bir süre fırının kapağı açık olacak şekilde bekletip çıkardım ve servis ettim ılık ılık. Ertesi gün kahvaltıya da çok güzel oldu;) Afiyet olsun!

Armutlu Kek

0 yorum



Dolapta sebze-meyve bölümünü kontrol edip temizlik yaparken gözüme çarpan 2 tane modası geçmiş armut gözüme çarptı. Muhtemelen zamanında canımız çekerek almışız fakat sonradan bir tane yiyip gerisini unutmuşuz. Ben de tam farklı bir kek arayışı içindeyken, karşıma çıkan armutlar aklımı çeldi ve Armutlu Kek sahneye attı kendisini:) Bembeyaz bir kek yerine hafif de renkli bir görüntüsü olması gerektiğini düşündüğüm için, tarçınla bütünleştirdim armutları:) Bir de içine sürpriz bir baharat kullandım, yiyenler her ne kadar tahmin edemese de (baskın olmaması için az kullanmamdan da olabilir) bence tadında ve kokusunda kendini belli ediyor;)  Kekin mis kokusunu içinize çekerek yerken aralarda hissettiğiniz yumuşayarak iyice pişmiş armutlar öne çıkmaya çalışıyorlar sanki biz de varız der gibi:)  Afiyet olsun!

Oyuncular:
3 yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt
3/4 su bardağı sıvı yağ
2.5 su bardağı un
1 paket vanilya
2 çay kaşığı tarçın
1/2 çay kaşığı toz zencefil
1 paket kabartma tozu
2 orta boy çok sert olmayan armut (Benim gözüme çok geldiği için 1.5 kullandım, büyüklüğüne göre karar verebilirsiniz)
1 avuç iri dövülmüş ceviz

Sahne:
-Klasik kek hamuruna hazırlığın ilk şartı olan yumurta ve şeker çırpımına başlıyoruz. Çırpma süresini uzun tuttum ben iyice köpürene ve rengi açılana kadar önce düşük sonra yüksek devirde.
-Köpüren karışıma önce sıvı malzemeler olan sıvı yağ ve sütü karıştırıp çırpıyoruz.
-Sonra katı malzemelerimizden un, tarçın, zencefil, vanilyayı eleyerek katıyoruz ve yine çırpıyoruz.
-Kabartma tozunu ekleyip kısa süre çırpıyoruz.
-En son önceden küp küp doğradığımız armutlarımızı karışıma ekleyip spatula ile karıştırıyoruz.
-Tereyağı veya Becel ile yağladığımız ve üzerini iyice evire çevire unladığımız baton kek kalıbımıza hamurumuzu aktarıyoruz.
-Kalıptaki hamurun üzerine 1 avuç iri dövülmüş cevizimizi serperek önceden ısıtılmış 180 derecedeki fırına veriyoruz.
-Pişirme süresi biraz uzunca oluyor, benimki bir saat kadar sürdü. İlk yarım saat kapağını hiç açmıyoruz. Güzelce kabarıp rengi de değişmeye başlayınca 40-45 dk geçtiğinde bıçak veya uzun çöp şiş ile kontrol ediyoruz, yapışma varsa pişirmeye devam ediyoruz, yoksa fırını kapatarak 5 dk içerde, 5 dk kapağı açık şekilde bekletip kekimizi dışarı çıkarıyoruz.
-İyice ılıyan kekimizin kalıbının kenarlarını bıçakla kontrol ettikten sonra hafif sallayarak kontrol ediyoruz ve çıkarıyoruz. Soğuduktan sonra dilimleyerek servis ediyoruz. Üzerine pudra şekeri serpebilirsiniz. Afiyet olsun!!


 

Meksika Fasülye Salatası

0 yorum



Hangi tarifi deneyeceğime genelde canım ne çekerse onu seçerek karar veriyorum. Ama bazen de tarif kendiliğinden geliyor:) Bu güzel ve farklı salata da öylece geldi... Haftasonu bize gelecek arkadaşlarımız için hazırlayacaklarımı kararlaştırma aşamasında, annemin gittiği bir misafirlikte yediği bu salatadan bahsetmesi ile tamam dedim:) Salata tarifimi buldum! Yeni şeyler denemeyi de seviyorum zaten neden olmasın ki dedim. Ve işte bu tarifimiz başrolde meksika fasülyesi (kırmızı fasülye diye de geçiyor) ve yan rollerde mısır ve köz biber ile birlikte:) Hem doyurucu, hem görüntüsü güzel hem de farklı bir salata: Meksika Fasülye Salatası. Afiyet olsun!!

Oyuncular:
Konserve meksika fasülyesi (400 gr kadar)
Konserve mısır
1-2 adet közlenmiş biber
5-6 adet küçük kornişon turşu
Maydanoz
Dereotu
Zeytinyağı, yarım limon, tuz
İsteğe göre 2-3 dal taze soğan (ben koymadım)

Sahne:
-Konserve fasülye ve mısırlarımızı kendi suyunu süzerek, soğuk sudan geçiriyoruz.
-Közlenmiş biber ve turşuları doğruyoruz.
-Maydanoz ve dereotunun miktarını isteğe göre ayarlayarak ince ince kıyıyoruz.
-Malzemeleri karıştırıp, en son servise yakın yağ, tuz ve limonunu katarak hazır ediyoruz.
-Taze soğan doğrarsanız salatanın kalanını saklamak zor olduğu için hem de almayı unuttuğumuz için ben koymadım:) Afiyet olsun


 

Elmalı Kurabiye

0 yorum




Tariflerden Elmalı Kurabiye var bugün:) Kendimi mutfakta oyalamak istediğim bir akşamda, uzun zamandır denemek istediğim tarifi seçtim kendime... Yine uzun araştırmalar, internet, annemin tarif defteri vs kurcaladıktan sonra bu çıktı ortaya:) Ama sanki yine de anneminki gibi olmadı, tam içime sinmedi benim ama midemize çok güzel sindi, tadı güzeldi:) Hamuru beni biraz uğraştırdı, bütünleşmemekte ısrarcıydı, sonunda yola getirdim kendisini, un miktarını ona göre değiştirerek veriyorum o yüzden siz zorlanmayın diye:) Bir de tabi defa merdanemi gerçek anlamda kullanma fırsatı bulmam nedeniyle de ilkti;) Seviyorum ya hamurla uğraşmayı! Size de keyifli uğraşlar dilerim bu tarifle birlikte, biraz vakit alıcı bir kurabiye kendisi çok hafife almadan başlayın derim;) Kolay gelsin!

Oyuncular:
1 yumurta (oda sıcaklığında, o yüzden biraz önceden dolaptan çıkartıp bekletebilirsiniz.)
1 çay bardağı yoğurt (oda sıcaklığında, o yüzden biraz önceden hazırlayıp bekletebilirsiniz.)
125 gr tereyağı (oda sıcaklığında yumuşak)
3 su bardağı un (duruma göre yarım su bardağı kadar daha kullanmanız gerekebilir)
3/4 su bardağı pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

     İç Harcı için:
5 adet elma (orta boy tatlı olsun, ben 4 tane kullandım yetmedi :) )
2 tatlı kaşığı tarçın (dolu dolu olmasın, fazla olunca tadı ağır oluyor)
5 tatlı kaşığı toz şeker (artırıp eksiltebilirsiniz tercihinize göre, tadına bakarak)
2 dolu avuç ceviz (irice parçalanmış)

Sahne:
-Öncelikle elmalarımızı irice rendeleyip şeker, tarçın ve toz şekerle orta ateşte teflon tavada karıştırarak, suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Tadına bakarak gerekli ayarlamaları yapabilirsiniz, şekerli olması iyi olur çünkü hamurun az olan tadını dengelemesi gerekir.
-Elma harcına en son iri parçalanmış cevizlerimizi (elle parçalayabilirsiniz kolayca) katıp karıştırıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz.
-Hamurumuz için, çukur bir kapta un havuzumuzun içine, tüm malzemelerimizi, pudra şekeri, yumurta, yoğurt, kabartma tozu ve vanilya ile küçük küçük doğranmış tereyağımızı katıyoruz.
-Havuzun kenarından içeriye doğru yoğuruyoruz. Başlarda yumuşak olacak, yoğurdukça kıvama gelir merak etmeyin, malzemeler birbirine işledikten sonra hala cıvık geldiyse size, azar azar un katabilirsiniz kıvam alana kadar. Son kıvamı ele çok yapışmayan ama çok sert de olmayan bir hamur olmalı.
-Hamuru yuvarlak top yapıp bi süre dinlendirirken tezgahımızı boşaltıp, un serpiyoruz (un konusunda cömert olun, sonra hamur kalkmayınca sinirlenmeyin :) ).
-Un serpili tezgah üstüne hamur topunu koyup üstüne de un serperek merdane ile yavaş yavaş açıyoruz.
-Çok ince olmayacak kadar büyüttükten sonra su bardağı ile yuvarlaklar kesiyoruz. (ince camdan bir bardak daha güzel oluyor) Kalan hamurları tekrar açıp kestikten sonra yaklaşık 40 tane çıktı.
-Yuvarlak hamurların ortasına soğuyan elma harcından bir yemek kaşığı ekliyoruz, kenarlarını karşılıklı birbirinin üstüne getiriyoruz.
-Yağlı kağıt serili tepsimize aralıklı şekilde dizerek önceden 180 dereceye ısıtılmış fırında 15 dk kızarana kadar pişiriyoruz.
-Fırından çıkardığımız kurabiyeler iyice soğuyunca üzerine pudra şekeri eleyerek servis ediyoruz (ılıkken elenen pudra şekerini emiyor, ayrıca sıcakken üzerini de kapatarak saklarsak da yumuşuyor, soğuduktan sonra kapatırsanız hem görüntü güzel hem de kurabiye kıvamı korunmuş oluyor). Ilıkken de çok güzeldi çayın yanında.. Afiyet olsun!

Hızlı Tiramisu

0 yorum


Evimize ilk defa gelecek arkadaşlarımız için ellerimle birşeyler yapmak istedim, fakat zaman biraz kısıtlıydı. Evde de hazır pastabanım vardı çikolatalı, elimde de tiramisu tarifim hazırdı:) E Tiramisu yapsana! geldi içimden:) Fakat zaman gittikçe daraldığı için ve de yumurtalı, pişirmeli bir krema hazırlamak yerine daha hafif birşeyler yapmak istedim ve bu tarifi buldum, malum benim genel tarzıma da uyuyor;) Hızlı Tiramisu: Sonuçta çok beğenildi, afiyetle yenip merak içinde bir süre beklettikten sonra tarifi de verdim tabi ki...Yalnız malzemeleri tam kullanın, artırmayın:) Ben artırdım o yüzden pastanın üst kısmı biraz kuru kalmıştı, gerçi öyle sevenler de var çok ıslak tercih etmeyenler mesela ama tam usulüne göre olsun bence! Buyrun tarifimize...

Oyuncular:
1 tane hazır çikolatalı pastaban
1 su bardağı +1 çay bardağı sıcak su
1 yemek kaşığı granül kahve (nescafe)
2 yemek kaşığı dolusu kakao

    Krema için:
1 paket (200 gr) labne peyniri (Pınar labne aldım ben, suyunu da süzdüm)
1 paket (200 ml) krema
1 kahve fincanı pudra şekeri


Sahne:
-Pastabanı ıslatmak için sıcak su ve  nescafeyi karıştırıyoruz. Su ölçüsünün 1 su bardağını kaynar, 1 çay bardağını ise kahveyi erittikten sonra soğuk ekleyebilirsiniz. Karışımı soğumaya bırakıyoruz.
-Krema için, labne peyniri, krema ve pudra şekerini karıştırıp mikser ile kıvam alana kadar çırpıyoruz. İlk başta cıvık olması sizi korkutmasın çırptıkça kremalaştığını göreceksiniz.
-Pastabanın alt katını nescafeli soğumuş suyun yarısını kullanarak ıslatıyoruz.
-Islanan alt katın üzerine kremamızın yarısını döküp spatula ile yayıyoruz. Çok bastırmamaya çalışalım çünkü pastanın alt katını ıslattığımız için biraz ezilebiliyor, yüksekliği azalıyor:)
-Kremanın üstüne üst kat pastayı koyup, kalan nescafeli su ile ıslatıyoruz. Burada da kalan suyu kullanalım, ben kullanmadığım için biraz kuru kalmıştı, aslında krema da alttan üstten ıslatır diye düşünmüştüm ama o etki bir gün kadar bekleyince oluyor ancak...
-Kalan kremayı üstüne (isterseniz yanlarına da) kaplıyoruz.
-Hızlı Tiramisu'muz hazır, üzerine isterseniz dolaba kaldırırken isterseniz servis ederken kakao serpiyoruz. (Ben dolaba kaldırmadan önce serptim ama ıslandığı için rengi koyulaştı, sonra serpmek daha iyi bir fikir olabilir görüntü açısından:) )
-Servis etmeden önce dolapta en az 1 saat dinlendiriyoruz. Afiyet olsun!


Portakallı Revani

0 yorum


Babacığımın en sevdiği tatlıdır kendisi, onun içindi bu denemem:) Revani, ama ben yine kış aylarının vazgeçilmezi portakalı da dahil ettim, daha hafif oldu: Portakallı Revani...Evde bazı malzemelerin eksikliğinden dolayı tarifi kendime göre güncelliyorum:) İrmiği unundan fazla oldu mesela. Ama tadı gayet yerindeydi, şekeri insanı kesmiyordu, en güzeli de babam beğendi. Haftasonundan kalan sürpriz revani tarifine buyrun!

Oyuncular:
3 yumurta
1 çay bardağı toz şeker
Yarım çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
Yarım su bardağı un
3/4 su bardağı irmik (1 bardağa çok yakın)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilin
1 portakal kabuğu rendesi

     Şerbeti için:
3 su bardağından biraz az su
2,5 su bardağı toz şeker (çok keskin bir tatlısı olmadı, artırıp azaltabilirsiniz isteğe göre)
1-2 yemek kaşığı portakal suyu

Sahne:
-Yumurtalarımızı toz şeker ile iyice köpürene kadar çırpıyoruz.
-Köpüren karışımımıza önce sıvıları, yani yağı ve yoğurdu ekliyoruz. Kısa bir süre çırpıyoruz.
-En son, unu, irmiği, kabartma tozu, vanilin ve portakal kabuğu rendemizi katıp şöyle bir karıştırıyoruz, köpüren karışımın çok inmemesi için karıştırma süresini kısa tutuyoruz.
-Revani hamurunu hazırlarken bir yandan şerbeti ocağa koyuyoruz, su, şeker ve portakal suyunu yüksek ateşte iyice kaynatıyoruz, kaynadıktan sonra 5-10 dakika da kısık ateşte pişiriyoruz hafif koyulaşması için.
-Şerbetimizi soğumaya bırakıyoruz (Ben balkonda beklettim)
-Sıvı yağ ile iyice yağladığımız büyük boy yuvarlak borcama hamurumuzu döküyoruz (kare veya dikdörtgen de olur).
-Önceden 170 dereceye ısıtılmış fırında üzeri ve altı kızarana kadar pişiriyoruz, ilk yarım saat sonrası kürdanla kontrol edebiliriz. Benimki toplamda 45 dakika kadar sürdü, altını biraz daha pişirdim rengi açık geldiği için.
-Pişen revanimizi fırını kapattıktan sonra kapağı yarım açık şekilde 5 dakika bekletip çıkarıyoruz, ilk sıcaklığı geçtikten sonra dilimlere ayırıyoruz ve soğuk şerbetimizi üstüne döküp bekletiyoruz içine çekmesi için.
-Ben sabırsızlıktan 10 dakika kadar sonra servis ettim ama daha fazla bekletmek daha iyi olur aslında. Ama hafif ılıkkenki tadı da harikaydı gerçekten, portakalın hafifliği mükemmeldi. Afiyet olsun!!




Balkabağı Çorbası

0 yorum






Balkabaklı tarifler devam eder demiştim:) Evdeki kabağı bitirene kadar denemelerim gelecek. Çorbadan hiç vazgeçemem beni tanıyanlar bilirler, dışarda yemek yediğimde bile yana yana çorba arar bulurum:) Balkabağı Çorbası da ilginç geldi, düdüklü arkadaşımla hızlıca yapabileceğimi düşündüğüm için giriştim. Tatlımsı lezzetiyle karabiberi birleştirince görüntü de kıvamlı mercimek çorbasına benzeyince yemesi güzel oldu gerçekten. İçinde ne olduğunu söylemeseniz çoğu kişi anlamaz bence, o yüzden çocuklara da kolaylıkla yedirilebilir, mevsiminde bu faydalı besini de almış olurlar böylece;)

Oyuncular:
Yarım kilo balkabağı (yaklaşık 3 kalın dilim)
1 orta boy soğan
2 diş sarmısak
1 orta boy havuç
1 orta boy patates
4 su bardağı su
Yarım tavuk bulyon
Yarım çay bardağı zeytinyağı
tuz, karabiber,
Yarım çay kaşığı kimyon
3 yemek kaşığı süt kreması


Sahne:
-Soğan ve sarmısağı yemeklik doğruyoruz.
-Balkabağı, havuç ve patatesi olabildiğince minik doğruyoruz (minik doğramak pişme süresini hızlandırır)
-Eğer düdüklü tencere kullanacaksanız, krema hariç tüm malzemeleri üstüste ekleyip düdüklüyü uygun dereceye getirip pişiriyoruz.
-Eğer düdüklü tencere kullanmayacaksanız, sırayla soğan, sarmısak, havuç, patates ve kabağı ekleyip azar azar kavurarak suyunu ekleyip pişmeye bırakabilirsiniz yumuşayana kadar.
-Karabiberi, kabağın tatlı lezzetini dengelemek için istediğimiz oranda ekliyoruz. Kimyon da aynı amaçla kullanılıyor ama miktarını abartmamak lazım, baskın bir tat çünkü.
-En son pişen sebzelerimizi el blenderı ile püre haline getiriyoruz.
-Son olarak ta kremamızı ekliyoruz, bu da güzel bir kıvam veriyor çorbamıza. afiyet olsun!

Balkabaklı Kek

0 yorum


Yeni yılın ilk tarifi:) Balkabaklı Kek. Tam mevsiminde balkabağıyla birşeyler yapmak istiyordum, muhtemelen kekten sonra başka balkabaklı tarifler de deneyeceğim.. Ama bizim evin en sevileni kek olduğundan ilk onu deniyorum. Hem de evde annemin verdiği ve henüz yiyemediğimiz ve yiyemediğimiz için üzüldüğüm kabak tatlısını kullandığım için de çok huzurluyum:) Böyle evdeki malzemeleri değerlendirmek hoşuma gidiyor...Buyrun sünger gibi yumuşak çıkan kek tarifimize!

Oyuncular:
3 yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1/2 su bardağı sıvı yağ
2 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilin
1 su bardağı kabak püresi (ben kalan kabak tatlısını kullandığım için şekerliydi, yaklaşık 3 dilim kabağı 4-5 kaşık şekerle pişirip rondodan geçirerek püre yapabilirsiniz)
1 su bardağı iri dövülmüş ceviz

Sahne:
-Yumurtalarımızı şekerle iyice köpürene ve şekerler eriyene kadar çırpıyoruz.
-Yağımızı ve sütümüzü de ekleyip çırpıyoruz.
-Karışımımıza elenmiş unumuzu, kabartma tozumuzu ve vanilinimizi de ekleyip çırpmaya devam ediyoruz.
-Sıradaki kabak püremizi de ekliyoruz
-En son ise unlanmış cevizlerimizi ekleyip spatulayla şöyle bir kısaca karıştırıyoruz.
-Ben dikdörtgen kalıp kullandım 30 cm.lik. İyice yağlayıp üstüne un serpiyoruz. Bu işlem önemli çünkü pişen keki kalıptan ayıramamak çok heves kırıcı...
-Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 55 dk kadar pişiriyoruz, pişmesi biraz uzun sürüyor normal keke göre evet, ben arada dereceyi 160 lara azalttım sonra tekrar yükselttim, bıçak veya kürdan ile içinin piştiğinden emin olmak lazım.
-Fırını kapattıktan sonra kapağı yarı açık şekilde keki içerde 5-10 dakika beklettikten sonra alıp soğumaya bırakıyoruz, yarı soğuduğunda kalıptan çıkarıyoruz.
-Dilimlerken size pişmemiş gibi gelebilir ama bu kabaktan kaynaklı bir yumuşaklık, afiyetle yiyin;)



 
  • © 2013 Mutfakta Mürü Mü Var? :) | Mürü'den Yemek, Meze ve Pasta Tarifleri