Mutfakta, bildiğim şeyleri tekrar tekrar yapmaktansa farklı tarifler deneyerek yeni tatlar çıkarmayı daha çok seviyorum. Bu noktada eşimden ilham almak istedim, ona yapmamı isteyeceği birşey sordum:) Cevap çok net ve hızlı geldi, sanki o anı bekliyormuşçasına: Halguane... O da ne demeyin, Çerkesçe bir isim. Araştırdım, soruşturdum, Çerkesçe ismi haricinde Çerkes Simidi olarak da geçiyor. Aslında poğaça tariflerine çok benziyor. Tarifte maya olunca biraz tereddüt ettim, mayalı tariflerden farkında olmadan kaçtığımı farkettim, zor olduğunu ve mayasını tutturamama riski olduğunu düşünüyordum çünkü hep:) Ama eşim isteyince iş başa düştü, ona sürpriz olarak hazır etmek istedim, bulduğum tarifi kayınvalidemden de teyit ettikten sonra aldım yaş mayamı ve girdim mutfağa:) Tabi ki o gün anneciğimin yanımda olması da benim için bir avantajdı ilk maya denememde... Pofuduk poğaça da diyebiliriz bunlara, ayrıca mayalı poğaçanın tadı da ayrıymış onu farkettim, hamuruyla uğraşmak da bir o kadar daha zevkli kesinlikle, hamurun toplanması çok kolay oluyor, bekledikçe kabarıyor çok eğlenceli idi:) Size de zevkli denemeler diliyorum!
Oyuncular:
1 paket yaş maya (Yuva yaş maya aldım, marketteki yeri ile ilgili bir püf nokta: yumurtaların yanında dolapta idi:) )
1 su bardağı ılık su
2 yemek kaşığı toz şeker
4.5- 5 su bardağı un
1 çay kaşığı tuz
1 yumurta akı
1 su bardağı ılık süt
1 su bardağı eritilmiş ve ılımış tereyağ (ben yaklaşık 125 gram erittim, üstünü sıvıyağ ile bir bardağa tamamladım)
1 yumurta sarısı
susam, çörek otu veya çekirdek içi
Sahne:
-Mayalı hamurlarda öncelikle mayayı hazır etmemiz gerekiyormuş ayrı bir yerde. Bunun için bir kasede yaş mayamızı parçalıyoruz, üzerine 1 su bardağı ılık suyumuzu (eli yakmayacak sıcaklıkta) ve toz şekerimizi atıp şöyle bir karıştırdıktan sonra onu kendi haline bırakıyoruz. Yavaş yavaş köpürerek kabarmaya başlıyor. Kokusu değişik gelebilir ilk seferde şaşırmayın:)
-Yoğurma kabımıza unumuzu koyarak havuz yapıyoruz, havuzun ortasına ılık sütümüzü, yağımızı, yumurta akımızı ve tuzumuzu ekliyoruz.
-Mayamız köpürdükten sonra (yaklaşık 15 dk sonra oluyor) un havuzumuza ekleyip hamurumuzu yoğurmaya başlıyoruz. Yoğurma kısmı hakikaten diğer hamurlara göre çok zevkli, ılık ılık yumuşacık bir hamur oluyor.
-Hamurun kıvamı, toplanınca ve kaba yapışmayacak şekle gelince olmuş demektir, yumuşak olmasına takılmayın.
-Hamurumuzu top yapıp kabımıza temiz buzdolabı poşeti geçirerek 1 saat bekletiyoruz. Ben yarım saatini kalorifer üzerinde beklettim.
-Mayası gelen hamurumuz 2-3 katına kadar kabarıyor, o yüzden kabımızı büyük seçmekte fayda var;)
-1 saat sonrasında hafifçe unlaıdğımız tezgahımızda hamurumuzdan aldığımız mandalina büyüklüğündeki parçaları uzun şerit haline getirerek, sonra şeridi ikiye katlayıp burgu şeklini veriyoruz, iki ucunu birleştirip simit yapıyoruz.
-Dilerseniz yuvarlakları tezgahta açıp ortasına peynir ekledikten sonra iki kenarı ortada birleştirerek peynirli de yapabilirsiniz. Ben bir kısmını da bu şekilde yaptım.
-Yağlı kağıt serili tepsiye aralıklı olarak dizdiğimiz simitlerimizi 20 dk kadar daha beklettikten sonra yumurta sarısına 1 çay kaşığı kadar su ekleyip, simitlerin üzerine sürüyoruz (su karışımı, yanmadan kızarmasını sağlıyor).
-Üzerine ben susam serptim simit olduğundan, çörek otu veya çekirdek içi de serpebilirsiniz.
-190 derecede önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 25 dk kadar pişirerek altının ve üstünün kızardığı noktada fırından çıkarıyoruz, üzerine ıslattığımız elimizi çırparak su serpiştiriyoruz (yumuşak olması için) ve afiyetle yiyoruz:)
0 yorum:
Yorum Gönder