Portakal Jöleli Kurabiye

0 yorum


Bugünlerde tembelliğim üstümde, aslında bunun asıl sebebi artan boyun ve sırt ağrılarım diyebilirim. Hiçbir şey yapasım gelmiyor böyle olunca:( Ama denemek istediğim tariflerim de birikiyor bir yanda, yine az da olsa giriyorum mutfağa ama çıkarken yine ağrılar artarak... Geçen günlerde dışarda yediğim portakal jöleli eti-cin tadındaki kurabiyelere bayıldım, hemen evde denemek için tarif araştırmasına giriştim. Jöleyi, limonlu cheese cake tarifimde en üst tabakayı oluşturmak için kullandığım tarifi portakal suyu kullanarak yaptım. Tam olarak o eti-cin'deki kokuyu vermedi ama tadı güzel oldu, kendimi geliştirmeye devam edeceğim o tadı yakalayana kadar:) Kurabiyesi de elmalı kurabiye tarifine çok benzer. Birleşince Portakal Jöleli Kurabiye çıktı ortaya. Bu arada yayınladığım tariflerime şöyle bir göz atınca farkettim ki portakalı ne çok severmişim ben:) Tariflerimin farkedilir bir çoğunluğunda portakal var:) E mevsim de kış olunca normal aslında di mi? ;) Kolay gelsin...

Oyuncular:
100 gram tereyağı (oda sıcaklığında küp küp doğranmış ve yumuşak)
3/4 çay bardağı zeytinyağı
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı toz şeker
1 yumurta
1/2 paket kabartma tozu
1 paket vanilin
3.5 su bardağı un

     Portakal Jölesi için:
3 orta boy portakalın suyu
1 portakal kabuğu rendesi
2 yemek kaşığı nişasta
3 yemek kaşığı toz şeker

Sahne:
-Öncelikle portakal jölemizi hazır edip soğumaya bırakacağız. bunun için portakal suyunu 1.5 su bardağına su ile tamamlayarak tenceremize döküyoruz, su ile yumuşatılmış nişasta, kabuk rendesi ve şekeri de ekleyerek çırpma teliyle karıştırarak kıvam alana kadar karıştırıyoruz. Pişince ara ara karıştırarak soğutuyoruz.
-Hamurumuz için önce tereyağı, zeytinyağ, yumurta, şeker, yoğurt, kabartma tozu, vanilini çukur bir kapta kaşıkla çırparak karıştırıyoruz.
-Unumuzu yavaş yavaş ekleyerek karıştırmaya devam ediyoruz.
-Ele az yapışacak bir kıvama geldiğinde hamuru ellerimizle iyice yoğuruyoruz.
-Kıvamı kulak memesi dediğimiz kıvamı alınca yağlıca bir hamur elde edeceğiz.
-Hamuru üç parçaya bölüp yuvarlıyoruz ve un serpilmiş tezgahta merdane ile açıyoruz.
-Açılan hamur yarım santim kalınlığında olursa iyi olur, çok ince olursa kıtır olur, çok kalın olursa içi pişmeyebilir.
-Açılan hamurda geniş ağızlı çay bardağı ile yuvarlaklar kesiyoruz. Üç parçaya da aynı işlemi yapınca toplamda yaklaşık 20 adet kurabiye çıkıyor (yani 40 adet yuvarlak parça)
-Yuvarlak parçaların yarısının ortasına bıçak ucuyla artı işareti kesiyoruz. Diğer yarısının ortasına pişirip soğuttuğumuz jöleden bir tatlı kaşığı kadar yayıyoruz.
-Artı olarak kesilmiş parçayı jöleli parçanın üstüne kapatıp kenarlarına çatal yardımıyla hafif bastırarak yapışmasını sağlıyoruz. Fotoğraflarda görebilirsiniz aşağıda.
-Yağlı kağıt serili tepsiye hafif aralıklı olarak dizerek 170  derecede ısıtılmış fırında üzeri pembeleşene kadar 20-25 dk kadar pişiriyoruz.
-Fırından çıkan kurabiyelerimizi iyice soğuduktan sonra üzerlerine pudra şekeri serperek servis ediyoruz. (Pudra şekeri yerine yanlışlıkla nişasta serpmeyin benim gibi ;) )


















 

Pancar Tatlısı

0 yorum


Pancar Tatlısı ilk yediğimde hayran kaldığım bir tatlı oldu. Ankara'da Pancar diye bir restoranda kapanışı yaptığımız tatlı olmuştu. Pancarı her türlü kullanmışlar menüde ama tatlısı da olur muymuş dedim ilk başta. Yedikten sonra ikna oldum hemen tabi:) Zaten rengine hep hayran kalmışımdır pancarın, o keskin kırmızısına... Evde ne zamandır denemek istiyordum, yine annemle denemek kısmet oldu:) Topraksı tadını azaltıp şekerlendirmek, bu arada da başka güzel kokularla tamamlamak gerekiyordu. Aslında meyve tatlılarına benzer bir hazırlanışı var, ayvadır, elmadır. Tek zor yanı pancarları soyarken ve doğrarken elinizi ve doğrama tahtasını kırmızı yapması. Doğrama tahtasına yağlı kağıt serebilirsiniz ama eldeki kırmızısı ancak birkaç yıkamaya geçiyor, e o kadar da belli olsun pancar tatlısı yaptığımız değil mi:) Bakalım nasılmış:)

Oyuncular:
4 adet orta boy pancar
1 adet orta boy ayva
3/4 su bardağı su
1 su bardağı toz şeker
Biraz limon suyu
5-6 adet karanfil
1 adet tarçın çubuğu

Sahne: 
-Pancarlarımızı halka halka doğruyoruz. Sertken biraz zor oluyor, aslında ince de olması daha güzel olur pişerken o yüzden ilk haşlama sonrası da kesebiliriz halkaları.
-Ayvamızı da elma dilimi doğruyoruz. (Pancarın toprak tadını hafifleştirmek için)
-Pancarları suda 5-10 dakika haşlıyoruz biraz yumuşaması için.
-Suyunu süzüp tencereye pancar halkalarını döşüyoruz, üzerine ayvaları, üzerine toz şekeri ve suyu ekleyip önce yüksek ateşte, kaynadıktan sonra orta ateşte pişiriyoruz.
-Kaynadıktan sonra karanfil ve tarçın çubuğunu da tencereye atıyoruz. Bunu ben unutmuşum muhtemelen tadı çok güzel olacak böylece:)
-Birkaç damla da limon sıkıyoruz ki parlaklığı artsın.
-Şerbet koyulaşana ve pancarlar yumuşayana kadar orta ateşte pişiriyoruz. Yarım saatten fazla pişirdim ben ama biraz daha yumuşasa olurmuş.
-Dayanabilirseniz soğuk yemek daha güzel olur:) Üstüne çırpılmış krema veya kaymak veya dondurma çok yakışır isterseniz.
-Topraksı tat yine de bir parça vardı ama öbür türlü sadece şekerli yumuşak bir şey yer gibi olursunuz muhtemelen, o yüzden böyle güzel bence:)
-Püf nokta: Ayvalarda yine ayva tadı vardı, ayva tatlılarını renklendirmek için gıda boyası yerine kaynatılmış pancar suyu kullanılabilir;) Afiyet olsun!




Mısır Ekmeği

0 yorum



Mısır Ekmeği balık sofralarında veya kuymak yanında mükemmel bir tamamlayıcıdır. Ama ben o hafif şekerli tadıyla kek niyetine yemeyi de seviyorum yumuşacık. Dün annemlerdeydim, annemlerde kaldığım günlerde, kendi mutfağımdaki gibi olmuyor tabi...Yine evin küçük kızı moduna girersem hiçbir şey yapasım gelmiyor:) Ama dün gücümü toplayıp, yorgun da olsa beni kırmayan anneciğimden de destek alıp mutfağa beraberce girdik. Mısır ekmeği denememizi yaptık, kalıbımız biraz büyük geldi, kelepçeli kalıp kullandık. Küçük kare bir borcam daha yüksek bir ekmek ile sonuçlanabilir, tercihinize bağlı. Hamuru hazırlaması kolay, malzemeleri yüksek ihtimalle evde olan şeyler mısır unu haricinde. Geç saatte sütün yanında ılıkken afiyetle yedik, sabah hiç acıkmamıştık:)

Oyuncular:
2 su bardağı dolusu mısır unu
2 yemek kaşığı zeytinyağı
2 yemek kaşığı süt
1 yemek kaşığı dolusu yoğurt
1 çay kaşığı tuz
2 tatlı kaşığı toz şeker
1 çay kaşığı karbonat
1.5 su bardağından az su

Sahne:
-Mısır unumuzu çukur bir kapta eliyoruz, iri parçalarını atabilirsiniz.
-Unumuza su haricindeki malzemelerimizi, yağ, süt, yoğurt, tuz, şeker, karbonat ekliyoruz ve parmak uçlarımızla ezerek karıştırıyoruz.
-En son yeni kaynamış suya biraz normal su ekleyerek kaynarlığını alıyoruz, ama su hala sıcak olacak.
-Ilıtılmış kaynar sudan önce 1 su bardağını una katıyoruz ve kaşıkla iyice karıştırıyoruz. Kalan yarım su bardağından az suyu yavaş yavaş ekliyoruz. Hamurun kıvamı kek hamurundan daha sıvı olmalı, buna göre ayarlayabilirsiniz, suyu fazla gelirse az mısır unu daha ekleyebilirsiniz. (Suyun sıcak olması tahminimce normal una göre daha taneli ve sert olan mısır ununu önden yumuşatmak ve pişmesini kolaylaştırmak için ;) )
-Hamurumuzu, yağlı kağıt serili pişirme kabımıza döküyoruz. 23 cm lik kelepçeli kalıp kullandım ben, ekmek pişerken çok kabarmayacağı için daha küçük bir kalıp kullanarak (veya borcam) daha yüksek bir ekmek elde edebilirsiniz ama genelde mısır ekmeği çok kalın da olmuyor.
-190 derecede önceden ısıtılmış fırında 20-25 dk üzeri renk değiştirene kadar pişiriyoruz.
-Piştikten sonra bir süre fırında bir süre dışarda soğutarak kalıptan çıkarıyoruz, küçük küçük dilimleyip servis ediyoruz. Kahvaltıda veya balık yanında salatanın suyuna batırmalık kolayca yapılabilir :) Biz sütün yanında yedik, nefisti. Afiyet olsun!
Not: Bir dahaki sefere su miktarını daha çok süt ekleyerekazaltmayı planlıyorum daha lezzet katacaktır mutlaka. Yoğurt katmam bu durumda. Tabi zeytinyağı miktarı da artırılabilir bir seçenek kuru sevmezseniz...Bir de karbonat yerine kabartma tozu denemeyi düşünüyorum az daha fazla kabarabilmesi için:)



Çerkes Simidi (Halguane)

0 yorum


Mutfakta, bildiğim şeyleri tekrar tekrar yapmaktansa farklı tarifler deneyerek yeni tatlar çıkarmayı daha çok seviyorum. Bu noktada eşimden ilham almak istedim, ona yapmamı isteyeceği birşey sordum:) Cevap çok net ve hızlı geldi, sanki o anı bekliyormuşçasına: Halguane... O da ne demeyin, Çerkesçe bir isim. Araştırdım, soruşturdum, Çerkesçe ismi haricinde Çerkes Simidi olarak da geçiyor. Aslında poğaça tariflerine çok benziyor. Tarifte maya olunca biraz tereddüt ettim, mayalı tariflerden farkında olmadan kaçtığımı farkettim, zor olduğunu ve mayasını tutturamama riski olduğunu düşünüyordum çünkü hep:) Ama eşim isteyince iş başa düştü, ona sürpriz olarak hazır etmek istedim, bulduğum tarifi kayınvalidemden de teyit ettikten sonra aldım yaş mayamı ve girdim mutfağa:) Tabi ki o gün anneciğimin yanımda olması da benim için bir avantajdı ilk maya denememde... Pofuduk poğaça da diyebiliriz bunlara, ayrıca mayalı poğaçanın tadı da ayrıymış onu farkettim, hamuruyla uğraşmak da bir o kadar daha zevkli kesinlikle, hamurun toplanması çok kolay oluyor, bekledikçe kabarıyor çok eğlenceli idi:) Size de zevkli denemeler diliyorum!

Oyuncular:
1 paket yaş maya (Yuva yaş maya aldım, marketteki yeri ile ilgili bir püf nokta: yumurtaların yanında dolapta idi:) )
1 su bardağı ılık su
2 yemek kaşığı toz şeker
4.5- 5 su bardağı un
1 çay kaşığı tuz
1 yumurta akı
1 su bardağı ılık süt
1 su bardağı eritilmiş ve ılımış tereyağ (ben yaklaşık 125 gram erittim, üstünü sıvıyağ ile bir bardağa tamamladım)
1 yumurta sarısı
susam, çörek otu veya çekirdek içi

Sahne:
-Mayalı hamurlarda öncelikle mayayı hazır etmemiz gerekiyormuş ayrı bir yerde. Bunun için bir kasede yaş mayamızı parçalıyoruz, üzerine 1 su bardağı ılık suyumuzu (eli yakmayacak sıcaklıkta) ve toz şekerimizi atıp şöyle bir karıştırdıktan sonra onu kendi haline bırakıyoruz. Yavaş yavaş köpürerek kabarmaya başlıyor. Kokusu değişik gelebilir ilk seferde şaşırmayın:)
-Yoğurma kabımıza unumuzu koyarak havuz yapıyoruz, havuzun ortasına ılık sütümüzü, yağımızı, yumurta akımızı ve tuzumuzu ekliyoruz.
-Mayamız köpürdükten sonra (yaklaşık 15 dk sonra oluyor) un havuzumuza ekleyip hamurumuzu yoğurmaya başlıyoruz. Yoğurma kısmı hakikaten diğer hamurlara göre çok zevkli, ılık ılık yumuşacık bir hamur oluyor.
-Hamurun kıvamı, toplanınca ve kaba yapışmayacak şekle gelince olmuş demektir, yumuşak olmasına takılmayın.
-Hamurumuzu top yapıp kabımıza temiz buzdolabı poşeti geçirerek 1 saat bekletiyoruz. Ben yarım saatini kalorifer üzerinde beklettim.
-Mayası gelen hamurumuz 2-3 katına kadar kabarıyor, o yüzden kabımızı büyük seçmekte fayda var;)
-1 saat sonrasında hafifçe unlaıdğımız tezgahımızda hamurumuzdan aldığımız mandalina büyüklüğündeki parçaları uzun şerit haline getirerek, sonra şeridi ikiye katlayıp burgu şeklini veriyoruz, iki ucunu birleştirip simit yapıyoruz.
-Dilerseniz yuvarlakları tezgahta açıp ortasına peynir ekledikten sonra iki kenarı ortada birleştirerek peynirli de yapabilirsiniz. Ben bir kısmını da bu şekilde yaptım.
-Yağlı kağıt serili tepsiye aralıklı olarak dizdiğimiz simitlerimizi 20 dk kadar daha beklettikten sonra yumurta sarısına 1 çay kaşığı kadar su ekleyip, simitlerin üzerine sürüyoruz (su karışımı, yanmadan kızarmasını sağlıyor).
-Üzerine ben susam serptim simit olduğundan, çörek otu veya çekirdek içi de serpebilirsiniz.
-190 derecede önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 25 dk kadar pişirerek altının ve üstünün kızardığı noktada fırından çıkarıyoruz, üzerine ıslattığımız elimizi çırparak su serpiştiriyoruz (yumuşak olması için) ve afiyetle yiyoruz:)






 
  • © 2013 Mutfakta Mürü Mü Var? :) | Mürü'den Yemek, Meze ve Pasta Tarifleri