Portakallı Çikolatalı Muffin

Planda kek yapmak vardı, hadi büyük kalıp yerine küçük sevimli muffinler yapayım dedim, iyi ki de demişim çok şirin oldular. Normal kek hamuru bu, isterseniz kelepçeli kaba dökerek de pişirebilirsiniz, ben bunu tercih ettim. Ney kursunda hocam ve arkadaşlarımla birlikte afiyetle yedik, ceza keki kendisi:) Nedeni lazım değil, cezam için yaptım keki ama güzel de oldu, tatlı tatlı yedik...Kış ayı malum portakal mevsimi diye ben de portakallı yapmak istedim kekimi, ne yakışır portakallı keke dedim, evde aldığım ve henüz kullanmadığım çikolata parçalarımı gördüm, kararımı verdim ve işe giriştim:) Portakallı Çikolatalı Muffin...Sunum konusunda da kendimi geliştiriyorum birkaç farklı kare de paylaşıyorum bu sefer umarım hoşunuza gider!

Oyuncular:
3 yumurta
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ
3/4 su bardağı süt
3 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 portakal
damla çikolata
(malzemeleri bir arada alt fotolarda görebilirsiniz:) )

Sahne:
-Yumurtalarımızı şekerimizle iyice çırpıyoruz, köpük kıvamına gelmesi lazım, şekerin erimesi lazım.
-Portakalın kabuğunu ince rendeledikten sonra suyunu sıkıyoruz.
-Sonra önce sıvıları (yağ, süt ve portakal suyu) sonra katı malzemeleri (un, portakal rendesi, kabartma tozu ve vanilya) ekleyerek çırpmaya devam ediyoruz. ( Kek tariflerinin genelinde bu yöntem uygulanabilir, ama muffin için özellikle köpüren yumurtaları çok söndürmemek lazım sonraki malzemeleri katarken, o yüzden sonraki karıştırmaları kısa tutuyoruz.)
-Unumuzu, kabartma tozumuzu ve vanilyamızı eliyoruz katmadan önce.
-En son kıvam alan hamurumuza 4-5 tatlı kaşığı damla çikolata ekliyoruz ve spatula ile birkaç kez karıştırıyoruz.
-Hamurumuz hazır, kağıt muffin kapplarını koymak için metalden veya silikondan kaplar oluyor, benimki kağıttan bir malzeme, pasta malzemeleri satan bir yerden almıştım. Bu kalıplardan herhangi birinden edinmenizde fayda var yoksa tepsiye de dizilebiliyor muffinler ama o zaman kafasına göre yayışma eğiliminde oluyor şekli biraz bozuk olabiliyor:)
-Kağıt muffin kaplarına birer yemek kaşığı karışım ekliyoruz, kabın yarısını geçmemeli çünkü kabaracaklar.
-Üzerlerine de 5-6 parça damla çikolata serpip önceden 180 dereceye ısıttığımız fırında 25-30 dakika pişiriyoruz. (sona yakın kürdanla piştiğini kontrol edebilirsiniz, piştiyse kapatabilirsiniz.)

 

Devamı »

Mısır Unlu Omlet

Farklı bir omlet yapayım dedim bu haftasonu, yaptığım araştırmalar sonucu, mısır unu fikri güzel geldi, gerisi doğaçlama gelişti:) Biraz da süt kattım, yumuşaklık verdi, pamuk gibi oldu, üstüne süslemek amaçlı maydanoz gezdirdim ben, ama biber, kırmızı biber, dereotu, fesleğen gibi değişik versiyonları denenebilir.  Haftaiçi malesef evde kahvaltıya vakit kalmadığı için, sandviç konusunda kendimi geliştiriyorum ve geç uyandıktan sonra yapılan uzun kahvaltılar için haftasonunu iple çekiyorum. Güzel bir haftasonuna güzel bir ev kahvaltısıyla başlanır  diyelim ve Mısır Unlu Omlet tarifimize geçelim o zaman:)

Oyuncular:
3 yumurta (2 kişilik oluyor, 4 yumurta da olabilir, kişi sayısına göre artırabilirsiniz tabi ki)
1 çay kaşığı tuz
2 yemek kaşığı mısır unu
1-2 yemek kaşığı süt
1 yemek kaşığı tereyağı
2-3 yemek kaşığı rendelenmiş kaşar
3-5 dal maydanoz

Sahne:
-Yumurtalarımızı kırıp bir kapta tuz ile çırpıyoruz.
-Yumurtalara mısır unu ve sütü ekleyip çırpmaya devam ediyoruz (bekletirseniz dibe çökebiliyor, tavaya dökmeden önce iyice tekrar çırpın)
-Uygun boydaki tavamızda tereyağımızı eritip yumurtamızı döküyoruz.(ben seramik tabanlı tava kullanıyorum, yapışma sorunu da olmuyor hiç, öneririm)
-Altı piştiğinde ve üstünde de cıvık kısım azaldığında spatula yardımıyla ters çeviriyoruz.
-Pişen kısmın üstüne rende kaşarımızı döküp tavanın kapağını kapatıyoruz, kısık ateşe alıyoruz.
-Kaşarlar biraz eridikten sonra maydanozlarımızı ince kıyıp üstüne yayıyoruz.
-Altı da pişince servis ediyoruz.
-Dediğim gibi maydanoz yerine yeşil veya kırmızı biber de çok güzel gider, dereotu severseniz o da yakışır. Afiyet olsun!!

Devamı »

Zeytinyağlı Taze Fasulye

Makarnadan sonra en iyi yaptığım yemek herhalde Zeytinyağlı Taze Fasulye :) Tabi üzerime almayayım bu başarıyı tek başıma çünkü düdüklümün de payı büyük:) Özellikle yemek yaparkenki soğan kokusunu sevmiyorsanız düdüklü kullanarak ve tüm malzemeleri aynı anda koyarak pişirmek süper oluyor. Bunu bence tüm sebze yemeklerine uygulayabiliriz, ıspanak, semizotu gibi olanlar hariç tabi... Eşimin de sevdiği yemeklerden olmasından dolayı en sık yaptığım yemek bu. Pek yemeklerle aram yok, pasta benim işim genelde ama fasulye bir istisna...Uzatmayalım tarife geçelim değil mi? :) Afiyet olsun!

Oyuncular:
600 gram taze yeşil  fasulye (2 kişilik oluyor ve ertesi güne de kalıyor, 4 kişilik için 1 kilo alınabilir)
1 adet kuru soğan
1-2 diş sarmısak
1 adet domates
2 adet biber
1 çorba kaşığı domates salçası
yarım çay bardağı zeytinyağı
tuz
pul biber
1 adet kesme şeker
yarım çay bardağı su

Sahne:
-Soğanlarımızı yemeklik doğruyoruz. zeytinyağı eklediğimiz düdüklü tencereye atıyoruz (altı kapalı)
-Sarmısakları da küçük küçük doğrayıp atıyoruz.
-Üstüne salçayı katıp (ben ev yapımı domates sosu kullandım) şöyle bir karıştırıyoruz.
-Fasulyelerimizi ayıklayıp birkaç su yıkadıktan sonra ister uzunlamasına ortadan ikiye kesip doğruyoruz, ister direk kırarak parçalıyoruz. Düdüklüye ekliyoruz.
-Yemeklik doğradığımız domatesleri ve biberleri de üstüne koyuyoruz.
-Karıştırmadan üzerine tuzumuzu ve kesme şekerimizi atıyoruz. Biraz pul biber serpiyoruz.
-Üstüne yarım çay bardağı suyumuzu ekleyip düdüklüyü kapatıp, 1. kademede altını açıyoruz.
-Düdüklünüzün kılavuzunda yazar, fasulye için pişme süresi neyse ona göre pişiriyoruz. Ben bu sürelere uyuyorum genelde tutuyor.
-Ben altı kapandıktan sonra kendi haline bırakıyorum vaktim varsa ki iyice pişsin diye, buharını çıkarmadan.
-Düdüklüyü açtığınızda ise mis gibi kokusu mutfağa yayılıyor zaten, ağzınızı yaka yaka tadına bakın oh:) Afiyet olsun.

Devamı »

Kolay Kahvaltılık Krep

Haftasonu kahvaltılarının vazgeçilmezlerinden: Kolay Kahvaltılık Krep. Uzun uzun sürdürmeyi sevdiğim kahvaltılarda sıkça canım çeker ve yaparım, evde Nutella da varsa keyfime diyecek yok:) Krep hamurunu hazırlaması da bir o kadar kolay üstelik bu tarifte, akılda tutması da kolay: 1'li tarif veya 3 tane 1 diye kolayca hatırlayabilirsiniz:) Pişirme kısmı biraz zahmetli olabiliyor. Tavadan, ocağın derecesinden, sürülen yağdan etkileniyor, biraz hassas kendisi:) Bir denememde krep tavası kullandım çok güzel sonuç verdi, diğerinde tavadan kaldıramadım bir türlü, çoğunlukla da seramik tavalarda yaptım şimdiye kadar onlar bayağı pratik oluyor. Afiyet olsun!!

Oyuncular:
1 su bardağı süt
1 su bardağı un
1 yumurta
az bir tutam tuz

Sahne:
-Yumurtamızı az tuz ile çırpıyoruz.
-Üzerine un ve sütü ekleyip çırpıcı ile topak parçalar olmayana kadar çırpıyoruz. Krep hamurumuz hazır.
-Bu ölçüden 4 adet çıkıyor kabaca, ona göre kişi sayısı fazlaysa 1 ölçüleri 2'e veya 3'e çıkarıp yapabilirsiniz.
-Tavamızı ısıtıyoruz, biraz Becel yağ'dan sürüp hemen bir kepçe ile tavanın ortasına krep hamurumuzu ekliyoruz, ekler eklemez kenarlara doğru yayıyoruz hamuru ve bırakıyoruz.
-Üzeri göz göz olup kenardan başlayarak rengi değişirken, kenarlarına tahta spatula ile dokunup tavadan ayrıldığını görüyoruz.
-Krebin tamamı tavada hareket etmeye başladıktan sonra arkasının piştiğinden emin olunca çeviriyoruz. Burada becerinize göre tavayı sallayarak veya spatula ile çevirebilirsiniz:) Benim krebi halıya yedirmişliğim var kendime güvenip ama denemeden de öğrenemiyorsunuz işte:)
-Diğer tarafını da pişirip peçete serili bir servis tabağına alıyoruz. Ben soğumaması için üzerine bir tencere kapağı kapatıyorum.
-Piştikçe üstüste biriktiriyoruz kreplerimizi ve sonrasında nutella ve muz dilimlerini sararak yiyoruz:)
-Nutella ve muz yerine, fıstık ezmesi, bal, çilek, kivi, fındık, fıstık, hindistan cevizi de ekleyebilirsiniz tam waffle olur:) Afiyet olsun.

Devamı »

Fırında Patates

Patates kızartması ne güzel bir tattır, galiba güzel tatların çoğu sağlıksız. Bu çoğu şeye uyuyor gibi. Ama evde kızartma da bir o kadar zahmetli ve rahatsız edici olabiliyor. Ben şahsen kızartmadan uzak duruyorum evde, kapıyı kapatsanız siz kokuyorsunuz, kapatmazsanız ev kokuyor, öyle zor bir iş. Pazar kahvaltılarının vazgeçilmezi kızartma olmadan da yapamam diyorsanız veya minik bebekleriniz kızartma isteyip duruyor ise kızartmaya yakın bir tat olarak önereceğim Fırında Patates tarifini, yapması da kolay, hem de daha sağlıklı kızartılmadığı için. Ben çok seviyorum, yiyenler de seviyor. Biraz pişme süresi uzun o kadar, kalkar kalkmaz ilk iş bunu yapmalısınız ki kahvaltı hazır olana kadar patateslerimiz de hazır olsun... Sağlıklı kahvaltılar!!

Oyuncular:
4-5 adet küçük boy patates (elma dilimi doğranacağı için patatesler çok büyük olmamalı)
1 tatlı kaşığı pul biber
1 tatlı kaşıı kekik
1 tatlı kaşığı karabiber
3-4 yemek kaşığı zeytinyağı
tuz


Sahne:
-Patateslerimizi soyup, yıkayıp, havlu peçete ile kuruluyoruz.
-Patateslerimizi elma dilimi doğruyoruz. (uzunlamasına ortadan yarıya, sonra her bir parça için düz kısmın ortasından yüzeye doğru parçalar halinde keserek)
-Yağlı kağıdımızı fırın tepsimize seriyoruz.
-Patatesleri, yağı, pulbiber, karabiber, kekik ve istediğimiz kadar tuzu yağlı kağıt üzerine ekleyip elle iyice karıştırıyoruz ve tepsiye yayıyoruz.
-Önceden 175 dereceye ısıtılmış fırında 40-45 dakika pişiriyoruz. (sona doğru tadına bakarak piştiğini anlayabiliriz, dilim kalınlığına göre daha hızlı ya da yavaş pişebilir.)
-Yağlı kağıt üzerinde patatesleri hareket ettirip, yapışan varsa ayırıp, kağıdın iki kenarından tutarak tabağımıza aktarıyoruz.
-Soğumadan afiyetle yiyoruz.
-Bu ölçü, 4-5 kişilik bir kahvaltıya yanında başka şeyler de olunca yetiyor...

Devamı »

Muzlu Puding

Muzlu Puding çok severim, hazır puding alıp yemeye bayılıyorum, o kıvam, koku çok güzel oluyor gerçekten. Bir de biz küçükken karton kutularda, ağzı kesilip açılan pudingler vardı onları unutamam:) Neyse reklamdan çok evde puding yapmaktan bahsetmem lazım aslında:) Sonuçta hazır pudinglerin içinde ne var ne yok bilmiyoruz, koruyucular vs derken öte yanda evde güvenerek, malzemelerini elleyerek yapmak var. Tabi çocukların de bu tada bayıldığını düşünürsek evde yapmak fikri sıcak geliyor. 5-6 tarif karşılaştırdım hepsi birbirine benzerdi fakt kilo ve litre kavramı biraz karıştırdı kafamı, sonuçta 1 litre süt kullandım ama fazla geldi, pudingim biraz cıvık oldu, bu yüzden tarifi ona göre bardak üzerinden vereceğim. Süslemesi eksik oldu benimkinde, buna biraz daha özen göstermem lazım, bu konu üzerine eğileceğim zamanla daha fazla artık:) Mesela bir rulo kat, muz dilimleri, yeşil fıstık parçaları veya fındık parçaları çok yakışır gerçekten. Süslemesi hayal gücünüze ve göz zevkinize kaldı artık:) Afiyet olsun!

Oyuncular:
4 su bardağı süt
Yarım su bardağı şeker (çok tatlı olmasını istemiyorsanız bu ideal, çünkü muz da tatlı)
3 yemek kaşığı buğday nişastası
2 adet muz
1 paket vanilya
1 çorba kaşığı terayağ

Sahne:
-Süt ve şekeri bir tencerede kaynatıyoruz.
-Nişastayı bir kapta süt ile incelterek sıvı kıvama getiriyoruz
-Kaynayan süte nişastamızı yavaş yavaş ekleyerek orta ateşte karıştırıyoruz.
-Karışımımız göz göz olup kıvam alana kadar karıştırıyoruz ve ocaktan alıyoruz.
-Muzlarımızı rondodan geçirerek püreleştiriyoruz.
-İlk sıcaklığı giden karışımımıza muz püremizi, vanilya ve tereyağımızı ekliyoruz, mikserle 3-4 dakika çırpıyoruz.
-Servis kaplarımıza pudinglerimizi paylaştırıp, ılıdıktan sonra ağızlarını streçleyip buzdolabında soğutuyoruz. Ben ayaklı bardaklarımı kullandım cam tercih ederseniz görüntüyü de yakalarsınız:)
-İkram ederken üstüne fındık, fıstık, muz dilimleri, rulokat veya çikolata parçacıkları konulabilir isteğe göre. Afiyet olsun.
-Bu ölçüden 6-7 bardak çıkıyor, kaseler olsa yine benzer bir sayı olur...

Not: Rengi hazır pudinglerdeki gibi sarı olmuyor fakat o sarı rengin de doğal olmadığını unutmayalım ;))

Devamı »

Çikolata Kaplı Portakal Şekerlemesi

Bu tarifimiz portakal kabukları ile yapılıyor. Neeeeee, portakal kabuğu mu yiyeceğiz demeyin, bunu yedikten sonra bu tarifin adını "Çikolata ve Portakal Kabuğunun Aşkı" olarak da değiştirebiliriz:)) Kış mevsiminde yediğimiz portakalların kabuklarını çöpe atmıyoruz, biraz uğraşı sonrası muhteşem bir tada dönüştürüp afiyetle yiyoruz. Çikolata Kaplı Portakal Şekerlemesi için önce portakal şekerlemesi yapıyoruz aslında, sonrası basit, çikolata kaplama, fakat bunun da püf noktaları varmış ben araştırmadan işe girişince, sona doğru işimi zorlaştırmışım:( Bir de biraz aceleci davranmışım onu farkettim. Hepsini anlatacağım, yanlışlıklarımı size düzelterek aktaracağım merak etmeyin, bir sonrakinde ben de daha mutlu mutlu yiyeceğim şekerlemelerimi.

Oyuncular:
3 adet kalın ve sert kabuklu portakal
1 su bardağı su
1 su bardağı şeker
160 gr (2 kare) sütlü veya bitter çikolata

Sahne:
-İyice yıkadığımız portakallarımızın kabuklarını kalınca soyuyoruz (klasik 4'e bölme yöntemiyle) Not: Bazı portakalların dışı "mum" kaplı oluyor, yumuşak bir dokusu oluyor, onları tercih etmeyin veya çok iyi yıkayın mutlaka!
-Portakal kabuklarının acısını geçirmemiz lazım, bunun için bir önceki günden bir tutam tuz attığımız suda bekletebiliriz, bunu ben yapmadım bir günde yaptım herşeyi ama bir sonrakinde deneyeceğim.

-Süzdüğümüz portakal kabuklarını üzerlerini kapatacak kadar su koyarak 5 dk kaynatıyoruz.

-Süzerek soğuk sudan geçirdiğimiz portakalları kaynatma işlemini toplamda 3 kere yapıyoruz 5'er dk. Eğer hala acısı gitmemişse bir kez daha yapabilirsiniz.

-Süzdüğümüz portakalları istediğimiz şekilde doğruyoruz, ben uzun uzun 1'er parmak kalınlığında doğradım, kalıplarla da kesebilirsiniz.

-Su ve şeker karışımımızı kaynatıyoruz, kaynayan şerbete portakal şeritlerimizi atıyoruz ve orta ateşte iyice şekerlenene kadar pişiriyoruz. (15-20 dk)
-Şekerlenen portakal şeritlerimizi ızgara üzerine diziyoruz kurumaları için.
-Ben çok sabredemedim 5 dakika 100 derecede frına koydum ama az geldi hala yumuşaktı, ya dışarda 3-4 saat bekletmek lazım veya fırında daha uzun süre 15-20 dakika bekletmek lazım kuruması için.

-Şekerlemelerimiz hazır, isterseniz üzerlerine toz şeker serpip, güzel bir bardakta servis edip öylece de yiyebilirsiniz, ben çikolataya kaplayacağımmmm :)

-Çikolatamızı kırıp benmari usulü eritiyoruz, şeritlerimizi maşa/kürdan yardımıyla çikolataya bulayıp çıkarıyoruz ve yağlı kağıt üzerinde kurumaya bırakıyoruz. Bir süre buzdolabında da beklettim ben hızlandırmak için.

Not: Benmari eritmede püf noktalar varmış meğer:) Benim çikolatam başta çok güzel akışkan ve pürüzsüzdü ilk eridiğinde. Fakat içine portakalları sokup çıkardıkça topaklanmaya ve sertleşmeye başladı.

Hatalarımdan birisi, çikolata kasesi alttaki tenceredeki suya temas ediyordu, ikincisi portakalları sokup çıkarmaya başladığımda da ateşin altını açık bıraktım, buhar kaçtı içine muhtemelen.

Doğrular ise şöyleymiş: Benmari usulü eritirken, üstteki kabımızın suya direk temas etmemesi buharı alması gerekiyor. Cam kase ideal deniyor, denemedim henüz. Çikolata eridikten sonra ocağın altını kapatmalıyız. İçine su veya buhar kaçtığında kıvamı bozuluyor. Çikolatanın benimki gibi topaklanıp sertleştiği aşamada ise biraz tereyağ ekleyip eritme işlemini tekrarlayabiliriz.

 

Devamı »

Ev Yapımı Yoğurt



Aslında önceleri Ev Yapımı Yoğurt gibi bir düşüncem yoktu. Hatta yapanlara da ne gerek var ya, gerek oldukça alırım marketten, biraz biraz kullanırım diyordum. Baktım bizim evde yoğurt canavarı var:) Evde sürekli olarak yoğurt tüketimi oluyor. Etraftan kulak misafiri olduğum ve arkadaşlarımdan evde yoğurt yapanlardan da duyduğum kadarıyla market yoğurtlarının sağlıksız olduğuna inandım sonunda. Bir gün giriştim yoğurt yapmaya:) İlk denememi AOÇ yoğurt setiyle yaptım, zaten malzemeleri, sütü, mayası içinde hazır. Ama 3 kilo kadar çıkıyor ondan, bitmesi zor oldu 2 kişilik evimizde. Artık günlük süt ile yapıyorum, keyfinize göre bekletme süreleri ile oynayarak tatlı/ekşi ayarını yapabilirsiniz. (çok beklettikçe ekşiyor) Sağlıklı yoğurtlar! :)

Oyuncular:
2 litre günlük süt (Sütaş veya AOÇ alıyorum- cam şişe)
1 çorba kasesinden az AOÇ süzme yoğurt (tadından dolayı bunu öneriyorum)

Sahne:
-2 litre günlük sütümüzü ocakta ısıtıyoruz, sütçüden alınan sütün kaynatılması gerekir ama bunda gerek yok.
-Sıcaklığı için güzel bir ölçüm tekniğimiz var:) Serçe parmağınızı içine soktuğunuzda 7'ye kadar sayana dek sıcak fakat parmağınız dayanamayacağınız kadar yanmıyorsa tamamdır, ocaktan alabilirsiniz.
-Bu sıcaklıktaki sütü tencerede de bırakabilirsiniz (teflon olmasın), borcam kapaklı kaba da alabilirsiniz. Ben cam borcama aktarıyorum.
-Kabımızı tezgaha 2 kat açtığımız sofra bezimizin ortasına oturtuyoruz. (kalın bir örtü de olur)
-Kasedeki süzme yoğurdu, üzerine biraz süt ekleyerek çırpıyoruz, akıcı bir kıvamı olması gerekiyor.
-Mayamızın cıvık olması süte kattığımızda daha iyi karışmasını sağlıyor.
-Sütün üzerinde oluşan köpükler varsa onları alıyorum, kaymakımsı bir tabaka istemiyorsanız.
-Mayamızı süte yavaş yavaş katarak sürekli karıştırıyoruz. İyice karışması önemli!
-Kabımızın ağzını kapatıp sofra bezini sarıyoruz. Etrafına bir- iki kat kazak/ceket sarıyoruz.
-Hareket ettirmeden 4 saat böylece bekletiyoruz.
-Etrafındaki örtüleri açıp bir yarım saat de öylece bekletiyoruz. Kabın hala sıcağa yakın olması normaldir merak etmeyin:)
-Kabımızı buzdolabına koyuyoruz çok sallamadan.
-Ben bir gün bekletiyorum ki daha kalıp kalıp olsun diye.
-Yoğurdu ilk bozarken üstten üstten alarak devam ederseniz sulanması azalır, fakat ev yapımı yoğurt illa ki sulanır şaşırmayın. Suya takılmadan yemeye devam edin:) Suyu da israf olmaz merak etmeyin sona kalan suyu bardağa boşaltıp içebilirsiniz afiyetle, o da faydalıdır.
-Bir sonraki yoğurdunuz için öncekinden bir kase ayırarak maya olarak onu da kullanabilirsiniz;)

Devamı »

Peynirli Milföy Gül Böreği

Milföylü denemelerim devam ediyor :) Peynirli milföy gül böreği hem göze hem mideye hitap ediyor dedikleri cinsten gerçekten...Hamur ve merdaneyle uğraşmayı seviyorsanız tam size göre...Ben merdanem olmadığını farkettim merdaneli tarifler gördükçe, bir baktım yok. Anneminkine el koydum o kullanmadığı için:) Bir akşam canınızın yemek yemek istemediği ve çayın yanına hafifçe bir börek olsa da yesek dediğiniz anda yapabileceğiniz kolay bir tarif. Yanına biraz da zeytin ve ceviz, mis gibi. Hem de çıtır çıtır!

Oyuncular:
-3 parça kare milföy
-beyaz peynir rendesi
-maydanoz
-1 yumurta sarısı

Sahne:
Milföylerimizi merdane ile inceltiyoruz.
-Toplamda 6 parça yuvarlak parçayı su bardağı ile keserek hazırlıyoruz.
-3 yuvarlak hamuru birazı üstüste gelecek şekilde birbirine yapıştırarak diziyoruz.
-Hamurun ortasına beyaz peynir ve ince kıyılmış maydanoz karışımımızdan uzunca koyuyoruz.
-Uçuca dizilmiş yuvarlak hamurların bir ucunda başlayarak rulo halinde sarıyoruz, çok sıkı olmayacak.
-yaptığımız ruloyu ortasından bıçakla tek seferde kesiyoruz. Aşağıdaki resimde görebilirsiniz.
-İki kesilmiş parçanın alt kısmını biraz düzelterek yapıştırıp yağlı kağıt serili tepsiye diziyoruz.
-Üzerine yumurta sarısından sürüyoruz ve 175 derece önceden ısıtılmış fırında kıarana kadar yaklaşık 20-25 dakika pişiriyoruz.

Not: 3 parça kare milföyden 6 parça yuvarlak, 6 yuvarlak hamurdan 4 parça gül böreği çıkıyor. Ona göre ayarlayabilirsiniz miktarı.

Devamı »

Elmalı Milföy Tatlı

Gül şeklindeki Elmalı Milföy Tatlıları görünce bayıldım, ne zamandır da milföy aklımdaydı, denemek istiyordum birşeyler.. Hem kolay hem pratik olduğu için tam bana göre ne de olsa:)) Şekli harika, içine elmaya çok yakışacak tarçın ve pudra şekeri de ekledim ben, hatta ceviz de eklenebilirmiş bence, tavsiye ederim. Tabi ki yaz meyvelerinden sevdiklerinize göre elmayı, şeftali, erik, çilek gbi meyvelerle değiştirebilirsiniz, benim Aralık ayının soğuğunda ilk elimin altındaki elmalar oldu. Yağsız, yumurtasız olmasından dolayı da çok hafif;) Afiyet olsun!

Oyuncular:
2 dikdörtgen parça milföy (paketten iki yanyana kare olarak çıkıyor)
3-4 elma (kırmızı tercih sebebi görüntü sebebiyle)
4 su bardağı su
2 yemek kaşığı toz şeker (tercihe göre ve elmanın adına göre artırılabilir)
2 tatlı kaşığı pudra şekeri
1 tatlı kaşığı tarçın


Sahne:
-Milföylerimiz buzlukta durduğu için 1-2 saat önceden buzluktan indirmemiz gerekiyor, yoksa benim gibi onları yumuşatmak için kırk takla atmanız gerekir:) Ben önceden çıkarmayı unuttuğum için tavada yağlı kağıt üzerinde yumuşatmaya çalıştım...
-2li kare milföyü ayırmadan dikdörtgen şekildeyken, streç film serili tezgah üzerinde, merdane ile -gerektiğinde merdaneyi unlayarak- şeklini çok fazla bozmadan inceltiyoruz.
-İncelttiğimiz dikdörtgen parçaları uzunlamasına 4'e ayıracak şekilde kesiyoruz. (her uzun şerit 2 parmak kalınlığında oluyor yaklaşık) Alttaki resimlerde görebilirsiniz!
-Bu arada su ve şekeri kaynatıyoruz.
-Elmalarımızı kabuklu halde iken bildiğimiz elma dilimi doğruyoruz:) Hamurun üstüne konup sarılacağı için çok kalın olmaması lazım elma dilimlerinin.
-Doğradığımız elmaları bekletmeden kaynayan şekerli suya atıyoruz.
-Elmalarımızı yumuşak kıvama gelene kadar haşlıyoruz.(5-10 dk)
-Yumuşayan elmaları sudan çıkarıp peçete serili tepside çok suyu kalmayana kadar bekletiyoruz.
-Asıl sahne şimdi başlıyor :)) Milföy şeritlerimizin üstüne tarçın pudra şekeri karışımımızdan serpiyoruz.
-Şeritlerin üzerine, üst kenarından kabuklu kısımları hafif taşacak şekilde elmaları yanyana yerleştiriyoruz.
-Şeridi bir uçtan başlayarak çok sıkı olmayacak şekilde sarıyoruz, gül şeklini verip altta kalan hamurları kabaca birleştiriyoruz ve yağlı kağıt serili tepsiye yerleştiriyoruz.
-Önceden ısıtılmış 175 derece fırında 20-25 dakika pişiriyoruz. İçinin biraz yumuşak kalması normal çünkü elma yoğun oluyor o kısımlarda ve içerde kalıyor.
-Çıkardığımız gül tatlıların görüntüsüne hayran kalırken, üstüne de purda şekeri tarçın karışımından serpiştirip servis ediyoruz. 2 dikdörtgen milföyden 8 tane gül elma tatlısı çıkıyor. Afiyet olsun size!! :)

 

Devamı »

Limonlu Cheese Cake

En sevdiklerimden:) Haftasonu yapmayı planlıyordum, haftasonu ev tembelliğinden Pazartesi'ye kaldı:) Evde yemek sonrası kendime uğraş buldum, öyle kısa filan sürmedi valla, toplamda ortalığı toplamayı filan da sayarsak 1-1.5 saatimi aldı, ama değdi mi değdi:) Bir gün beklettikten sonra Salı akşamı yedik afiyetle, tabaklara servis ederken dökülen parçaları elimle ağzıma atarken "Böyle bir tat yok, böylesini yemedim" sesleri mutfaktan salona doğru yol aldı:):) Gerçekten severek yerim dışarda da Limonlu Cheese Cake. Ama övünmek gibi olmasın bunun gibisini pek az yemişimdir:):) Hiçbir tarifimde böyle abartılı cümlelerim olmadı bilirsiniz, ama cheese cake'im bunu haketti gerçekten:) Tarifler arasından başarılı bir seçim olmuş tek seferde...

Oyuncular:
    Tabanı için:
1.5-2 paket Ülker Başak veya Eti Burçak Bisküvi
1 su bardağı fındık
100 gr tereyağı

    Krema için:
400 gr(2 paket) labne peyniri
3/4 su bardağı şeker
1 kutu hazır krema
2 yemek kaşığı buğday nişastası
1 paket vanilya
1 limon suyu
1 limon ve yarım protakal kabuğu rendesi
3 yumurta

    Sosu için:
1 limon suyu
1 portakal suyu
2 yemek kaşığı nişasta
3 yemek kaşığı şeker


Sahne:
-Kek tabanı için, bisküvileri ve fındığı rondodan geçirerek karıştırıyoruz.
-Çok ısıtmadan erittiğimiz tereyağını bisküvi ve fındık tozumuza katarak karıştırıyoruz.
-22 cm'lik veya buna yakın bir kelepçeli kalıbın altına yağlı kağıt serip kelepçeyi kapatıyoruz. Ben kalpli kalıp kullandım.
-Yağlı bisküvi karışımımızı kalıbın dibine ve duvarlarına oturtuyuruz elimizle bastırarak, eşit kalınlıkta. Ve buzdolabına koyuyoruz biraz donması için.
-O arada kremaya başlıyoruz: Labne peynir ve şekeri mikserle çırpıyoruz. Sonra yumurta hariç tüm malzemeyi ekleyip biraz daha çırpıyoruz. (çırpma sürelerini uzun tutmuyoruz)
-En son yumurtaları teker teker kırıp biraz daha çırpıyoruz.
-Buzdolabındaki kelepçeli kalıbımızdaki tabanın üstüne kremamızı döküyoruz. Kremanın cıvık olması sizi korkutmasın, bu normal:)
-Kalıbın dışına alüminyum folyo sararak 2 parmak su dolu fırın tepsisine koyup önceden 175 dereceye ısıtılmış fırına sürüyoruz.
-45 dakikaya ayarlıyoruz, üstünün beyazlığı gitmeyecek kadar pişmesi gerekiyor, gerekirse ısıyı azaltarak 45 dakikayı tamamlıyoruz. Benim arada 100 dereceye kadar düşürdüğüm oldu.
-Kek pişerken sosumuza geçiyoruz: limon suyu ve portakal suyunu 1.5 su bardağına su ile tamamlayarak, şeker ve nişasta ile birlikte çırparak pişiriyoruz ve ocaktan alıyoruz.
-Kekimizin pişme süresi bittikten sonra fırının kapağı yarım açık şekilde soğumaya bırakıyoruz. Bu aşamada sallandığında çok hareket etmeyecek kadar pişmiş olması gerekiyor krema kısmının.
-Kekimiz soğurken sosumuzu da ara ara karıştırıyoruz. En son ılıyan kekin üzerine sosumuzu da ekleyerek buzdolabına kaldırıyoruz, üstünü kapatırsak terleyebilir, bir süre üstü açık kaldıktan sonra kapatabiliriz.
-Ben iyice soğuduktan sonra kelepçeyi çıkardım sabahleyin. Yağlı kağıt üzerinden de ayırarak kabıma aldım.
-Üstünü süslemek için limon dilimleri, çilek, hindistan cevizi vaya yakıştırdığınız herhangi bir malzeme kullanabilirsiniz, ben yeme heyecanıyla unuttum:)

-Yemek için 1 gün beklemek daha iyi oluyor, iyice soğuyor kıvamı güzelleşiyor. Afiyet olsun!

 

Devamı »

Haşhaşlı İrmik Tatlısı

Bir bayram gezmesinde, öncesinde epey birşeyler yememize rağmen farklı gözükmesinden dolayı ısrarlara dayanamayıp denediğimiz tatlıdır kendisi, Haşhaşlı İrmik Tatlısı'yla öylece tanıştık:) Bayramda yapılan diğer tatlılara göre çok hafif olduğunu belirteyim, gerçi görüntü de bunu söylüyor. Üstünden akan muhallebi şelalesi şerbetli tadını yumuşatıyor. Sonra ilk denememi bizim kızlar ekibi evimize ilk geldiğinde yapmıştım, beğenildi tabi, ama nedense ikinci denememde de biraz fazla kabarıyor keki, muhallebisinden daha kalın oluyor kek kısmı, ama tadına diyecek yok...

Oyuncular:

4 yumurta

1 su bardağı yoğurt

Yarım çay bardağı sıvı yağ

1 su bardağı toz şeker

1.5 su bardağı irmik

1.5 su bardağı un

1 paket kabartma tozu

Yarım su bardağı mavi haşhaş

     Muhallebi için:

5 su bardağı süt

Yarım su bardağı toz şeker

1 su bardağı buğday nişastası

1 paket vanilya

1 paket krem şanti (toz)

     Şerbeti için:

4 su bardağı su

3 su bardağı toz şeker

Sahne:

-İlk önce muhallebiyi pişiriyoruz, süt, şeker, nişastayı sürekli karıştırarak kıvam aldıktan sonra vanilyayı katıp ocağı kapatıyoruz, soğumaya bırakıyoruz.

-Kek pişerken soğuyan muhallebiye bir paket toz krem şantiyi ekleyip mikserle çırpıyoruz.

-Muhallebiyle aynı anda şerbet için su ve şekeri kaynatıp onu da ılımaya bırakıyoruz.

-Yumurta ve toz şekeri iyice köpük kıvamına gelene kadar çırpıp yağ ve yoğurdu ekleyip de çırpıyoruz.

-İrmik, un ve kabartma tozunu da ekleyip çırpıyoruz.

-En son haşhaşı ekleyip çırpmadan karıştırıyoruz.

-Margarinle yağlanmış borcama kek hamurumuzu dökerek önceden 175 derecede ısıtılmış fırında 20-25 dakika pişiriyoruz. (kürdan veya bıçak batırarak piştiğini anlayabiliriz)

-Pişen keki fırından çıkardıktan sonra 5 dakika bekletip ılık şerbeti üstüne döküyoruz.

-Şerbetli kekimiz ılıyınca muhallebimizi üstüne seriyoruz ve dolapta iyice soğutuyoruz (soğutmadan kesince dağılıyor.)

-Servis ederken üstüne hindistan cevizi, dövülmüş fıstık veya tarçın serpebilirsiniz. Afiyet olsun! :)

Devamı »